Muhtelif Konular Serisi: Basit Cümle Kalıplarıyla İngilizce Konuşmanızı Çok Kolay Zenginleştireblirisiniz.
Bölüm 1: İngilizce Konuşma Klişeleri
1. "Break the ice"
- Türkçe Anlamı: Havanın yumuşaması, ortamı ısındırmak
- Örnek Cümle: To break the ice at the meeting, the manager started with a funny story.
(Toplantıda ortamı ısıtmak için yönetici komik bir hikayeyle başladı.)
2. "Better late than never"
- Türkçe Anlamı: Geç olsun güç olmasın
- Örnek Cümle: He finally submitted his project. Better late than never, right?
(Sonunda projesini teslim etti. Geç olsun güç olmasın, değil mi?)
3. "Actions speak louder than words"
- Türkçe Anlamı: Lafla peynir gemisi yürümez
- Örnek Cümle: She didn’t promise anything, but her help proved that actions speak louder than words.
(Hiçbir şey vaat etmedi, ama yardımı, lafla peynir gemisi yürümez sözünü kanıtladı.)
4. "Bite the bullet"
- Türkçe Anlamı: Dişini sıkmak, katlanmak
- Örnek Cümle: You’ll have to bite the bullet and apologize to her.
(Dişini sıkıp ona özür dilemek zorundasın.)
5. "Burn the midnight oil"
- Türkçe Anlamı: Gece geç saatlere kadar çalışmak
- Örnek Cümle: To finish the report, we had to burn the midnight oil last night.
(Raporu bitirmek için dün gece geç saatlere kadar çalışmak zorunda kaldık.)
6. "Hit the nail on the head"
- Türkçe Anlamı: Tam üstüne basmak
- Örnek Cümle: When she explained the problem, she really hit the nail on the head.
(Sorunu açıkladığında tam üstüne bastı.)
7. "A blessing in disguise"
- Türkçe Anlamı: Görünüşte kötü ama aslında iyi bir şey
- Örnek Cümle: Losing that job was a blessing in disguise; now I work in a much better company.
(O işi kaybetmek görünüşte kötüydü ama aslında iyi oldu; şimdi çok daha iyi bir şirkette çalışıyorum.)
8. "The ball is in your court"
- Türkçe Anlamı: Top sende, sıra sende
- Örnek Cümle: I’ve done all I can, now the ball is in your court.
(Elimden gelen her şeyi yaptım, artık sıra sende.)
9. "Cut corners"
- Türkçe Anlamı: Kolaya kaçmak, kestirme yapmak
- Örnek Cümle: If you cut corners on the project, the quality will suffer.
(Projede kolaya kaçarsan kalite zarar görecektir.)
10. "Every cloud has a silver lining"
- Türkçe Anlamı: Her işte bir hayır vardır
- Örnek Cümle: I know you’re disappointed, but remember, every cloud has a silver lining.
(Hayal kırıklığına uğradığını biliyorum ama unutma, her işte bir hayır vardır.)
Bölüm 2: İngilizce Kalıp Giriş İfadeleri
1. "To be honest…"
- Türkçe Anlamı: Dürüst olmak gerekirse
- Örnek Cümle: To be honest, I didn’t expect this outcome.
(Dürüst olmak gerekirse, bu sonucu beklemiyordum.)
2. "As far as I know…"
- Türkçe Anlamı: Bildiğim kadarıyla
- Örnek Cümle: As far as I know, she has already left for the meeting.
(Bildiğim kadarıyla, toplantı için çoktan ayrıldı.)
3. "I mean…"
- Türkçe Anlamı: Demek istediğim, yani
- Örnek Cümle: I mean, it’s not a bad idea, but it could be improved.
(Demek istediğim, kötü bir fikir değil ama geliştirilebilir.)
4. "You know…"
- Türkçe Anlamı: Hani şey, biliyorsun
- Örnek Cümle: You know, sometimes it’s better to keep things simple.
(Hani şey, bazen işleri basit tutmak daha iyidir.)
5. "Let me put it this way…"
- Türkçe Anlamı: Şöyle ifade edeyim
- Örnek Cümle: Let me put it this way: the plan needs more details.
(Şöyle ifade edeyim: planın daha fazla detaya ihtiyacı var.)
6. "If you ask me…"
- Türkçe Anlamı: Bana sorarsanız
- Örnek Cümle: If you ask me, we should wait a bit longer before deciding.
(Bana sorarsanız, karar vermeden önce biraz daha beklemeliyiz.)
7. "Frankly speaking…"
- Türkçe Anlamı: Açık konuşmak gerekirse
- Örnek Cümle: Frankly speaking, I wasn’t impressed by the presentation.
(Açık konuşmak gerekirse, sunumdan etkilenmedim.)
8. "It goes without saying that…"
- Türkçe Anlamı: Söylemeye gerek yok ki
- Örnek Cümle: It goes without saying that teamwork is essential in this project.
(Söylemeye gerek yok ki bu projede ekip çalışması çok önemli.)
9. "As I see it…"
- Türkçe Anlamı: Benim gördüğüm kadarıyla
- Örnek Cümle: As I see it, we need more resources to complete this task.
(Benim gördüğüm kadarıyla bu görevi tamamlamak için daha fazla kaynağa ihtiyacımız var.)
10. "At the end of the day…"
- Türkçe Anlamı: Günün sonunda, sonuç olarak
- Örnek Cümle: At the end of the day, what matters is customer satisfaction.
(Günün sonunda önemli olan müşteri memnuniyetidir.)
YORUMLAR
Betül
Bu blog yazısı, İngilizce kalıplarını öğrenmek isteyen herkes için gerçekten çok değerli bir kaynak! Yazının hem içerik hem de düzen açısından çok başarılı olduğunu düşünüyorum. İngilizce'deki günlük kullanımda karşılaşılan kalıpların ne kadar önemli olduğunu vurgulamak, bu yazının hem öğretici hem de pratik olmasını sağlamış. Her bir kalıp örneği, gerçek yaşamda nasıl kullanılacağını gösteren açıklamalarla desteklenmiş, bu da okurun kalıpları hemen kavrayıp kullanabilmesini sağlıyor. Özellikle, yazıda sunulan örnek cümleler çok faydalı, çünkü dil öğrenenlerin doğru ve doğal ifadeler kullanabilmesi için mükemmel bir referans noktası oluşturuyor. Ayrıca, blog yazısındaki sade ve anlaşılır dil, konuyu karmaşıklaştırmadan adım adım açıklamalarla aktarılmasını çok beğendim. Gerçekten harika bir iş çıkarmışsınız, elinize sağlık!
Halime
Educall, İngilizce konuşma becerilerini geliştirmek isteyenler için harika bir kaynak! Basit cümle kalıplarını kullanarak dil öğrenme sürecini çok daha zengin ve etkili hale getirmişsiniz. Yazınız, İngilizce konuşma pratiği yapmak isteyen herkes için çok faydalı. Bu tür pratik bilgiler, dili öğrenmeye yeni başlayanlar için oldukça değerli. Ayrıca, yazınızın sade ve anlaşılır dili, her seviyedeki öğreniciye hitap ediyor. Gerçekten harika bir içerik, emeğinize sağlık!